7 Ara 2008

Turizm ve Eğlence Sektörü Avrupa Performans Değerlendirmesi


Deloitte’un hazırladığı bu raporda, Avrupa’nın önde gelen kentlerinin 2008’in ilk 9 ayındaki performansı ele alınıyor. Rapora göre, İstanbul ilk 9 ayda oda başına gelirini %18 oranında artırarak 120 Euro düzeyine çıkardı. 2007’de iyi bir dönem geçiren Avrupa ülkeleri, 2008’in sonlarına doğru küresel krizin etkilerini hissetmeye başladılar ve otel performanslarında düşme yaşandı. Bu gelişmeler sonrasında rapor, İstanbul'un oda başına ortalama gelir artışında Avrupa üçüncüsü olduğunu belirtmektedir. Raporun İngilizce tam metnine buradan erişilebilir.
Deloitte’un 2008 yılı üçüncü çeyreği itibarı ile Avrupa ülkelerinin turizm performansını ele aldığı “Turizm ve Eğlence Sektörü Avrupa Performans Değerlendirmesi” Türkiye’nin ve özellikle İstanbul’un iyi bir performans gösterdiğini, küresel mali krizin ise 2008’in üçüncü çeyreğinde otel gelirlerini azalttığını ortaya koydu. Rapora göre Avrupa’da ortalama oda doluluğunda %1,9 azalma oldu. Oda başına ortalama gelir ise %1,5 oranında bir azalma ile 76 Euro düzeyine indi.

Turizm’de Türkiye ve İstanbul’dan güçlü performans
Dünyayı etkisi altına alan mali krizin etkileri özellikle Eylül ayından itibaren tüm Avrupa’da hissedilmeye başlandı. Ancak ilk 9 ayda İstanbul’daki oteller etkileyici bir performans gösterdiler. Bu dönemde oda başına gelir artışı %18’e ulaştı ve 120 Euro düzeyine çıktı. Böylece İstanbul oda başına ortalama gelir artışında Avrupa üçüncüsü oldu.

Raporda bu güçlü gelişmenin dünyanın önde gelen otel zincirlerinin Türkiye’deki yatırımlarını artırmaya teşvik ettiği; bu kapsamda Four Seasons, Wyatt, Intercontinental ve Starwood gibi önde gelen kuruluşların 2008 yılı içinde Türkiye’de yeni yatırımlar yaptıkları vurgulandı.

Ayrıca Easy Jet gibi uygun fiyatlı uluslararası havayolları şirketlerinin İstanbul’a uçmaya başlamaları ve havaalanı kapasitesindeki artışlar da turizmde Türkiye’nin hızla popülerleşen bir ülke olmasına katkıda bulundu.

Dünyanın en popüler turizm ülkeleri arasında 9. sırayı alan Türkiye’nin bu başarısında hükümetin bir yandan sektördeki KDV oranının %18’den %8’e çekmesinin, diğer yandan da ülke turizmini desteklemeye yönelik uzun vadeli bir plan açıklamasının katkısı olduğu belirtildi.

Kültür ve Turizm Bakanlığı önümüzdeki 15 yıl içinde Türkiye’yi turizmde dünyanın ilk beş ülkesi arasında görebilmeyi hedefliyor. 2023 itibarı ile ülkeye gelen yıllık turist sayısının 63 milyona ulaşması amaçlanıyor.

Turizm yatırımları için Türkiye hala cazip konumda
Raporla ilgili bir açıklama yapan Deloitte Türkiye Turizm ve Eğlence Endüstri Lideri Ahmet Cangöz, dünyanın son yılların en önemli ekonomik yavaşlamasını yaşadığını hatırlatarak şunları söyledi:
“Avrupa’ya baktığımızda bazı ülkelerin yaşanan mali krizden diğerlerinden daha fazla etkilendiğini görüyoruz. Ortalama olarak bakıldığında ilk 9 ayda etkilenme az gibi görülüyor, ancak bu tablo yanıltıcı olabilir. Birçok kentte ortalama oda doluluklarında azalma yaşanıyor. Geçmişteki deneyimler, doluluk azalmasının ardından oda başına ortalama gelirlerde ciddi bir düşüş yaşanabileceğini gösteriyor.”

2008 yılında Avrupa Kültür Başkenti Liverpool’un oda gelirlerinde çift haneli büyüme oranı yakalayabilen tek İngiliz şehri olduğunu vurgulayan Ahmet Cangöz, İstanbul’un 2010 yılında bu unvanı devralarak bir çok kültürel ve sanatsal etkinliğe ev sahipliği yapacağını hatırlattı. İstanbul’un güçlü performansına dikkat çeken Cangöz şöyle devam etti:
“Geçen yıl Avrupa’daki otel yatırımları 21 milyar Euro düzeyindeyken, bu yılın ilk 9 ayında 5 milyar Euro’da kaldılar. Ancak nakit akışları sağlam olan büyük otel zincirleri, Türkiye gibi gelişen pazarlara yatırım yapmaya devam ediyor. Türkiye’nin bu avantajından yararlanması gerekiyor. Otel işletmeciliğinde yeni dönemin koşullarına uyum sağlamak bir zorunluluk. Müşteriler kriz nedeni ile bütçelerini kısarken, otellerin de yaptıkları yatırım ve harcamalardan daha fazla değer kazanması lazım.”

Yazının Devamı

11 Kas 2008

İlk Defa Düzenlenen ITB Asia 2008 Başarılı!

Messe Berlin ile Singapur Turizm Kurumu tarafından ilk defa bu yıl ortaklaşa organize edilen ITB Asia 2008 Turizm Fuarı'nın oldukça başarılı geçtiği bildiriliyor. Messe Berlin, 40 yılı aşkın süredir turizm endüstrisinin en büyük B2B etkinliği kabul edilen ITB Berlin'i düzenliyor.
22-24 Ekim 2008 tarihlerinde Suntec Singapore International Convention and Exhibition Centre'de düzenlenen etkinliğe Messe Berlin tarafından 5.000 civarında temsilci katılması beklenirken, bu sayı 6.208'e ulaştı. Fuar idaresi tarafından yayınlanan bildiriye göre, fuar iştirakçisi 651 firma 10.600 metrekare alan işgal etti. Ticari ziyaretçilerin 70 ülkeden geldiği ve 90'dan fazla ülkeyi temsil ettikleri açıklandı.
Turizm endüstrisinin her sektöründen iştirakçiler fuar alanında yerlerini almıştı: Tur operatörleri, havayolu ve havaalanı işletmecileri, konaklama işletmeleri, incoming tur şirketleri, SPAlar, kruvaziyer işletmeleri, tema ve eğlence parkları, seyahat teknolojisi sağlayıcıları ve daha pek çoğu...
Fuar kapsamında düzenlenen "ITB Asia 2008 kongresi", "Web In Travel" etkinliği ve Kurumsal Turizm Yöneticileri Birliği Forumu"na toplam 1.375 temsilci katıldı. Katılımcılar çoğunlukla, küresel ekonomik durum ve turizm sektörünün buna göstereceği tepkilere ilişkin konularla ilgilendiler.
ITB Asia'nın gelecek yıl 21-23 Ekim 2009 tarihleri arasında yapılacağı açıklandı.

Yazının Devamı

13 Eki 2008

Turizm Sektörü Krizin İzlerini İnovasyon İle Silecek

Deloitte Basın Bülteni 13.10.2008
Deloitte tarafından yayınlanan turizm raporunda, dünya ekonomisindeki son gelişmelerin sektör üzerindeki etkileri değerlendirildi. Raporda, şirketlerin hizmetlerde yenilikçiliğe odaklanarak gelirlerini artırması ve nakit durumlarını güçlendirmesi gerektiği vurgulandı.
Dünya ekonomisindeki olumsuz gelişmelerin turizm üzerindeki etkileri artıyor. Deloitte'un turizm, konaklama ve eğlence sektörü için yayımladığı çalışmanın Yaz/Sonbahar 2008 sayısında yapılan değerlendirmede, yılın ilk yarısında sektörde yavaşlama belirtilerinin görüldüğü açıklandı.
Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü'ne göre, dünya çapında geçen yıl yaklaşık 900milyon olan turist sayısının 2008 sonu itibarı ile %4 artması bekleniyor. Sektörün toplam cirosunun da yıl sonu itibarı ile 8 trilyon dolara ulaşacağı, önümüzdeki on yıl içinde ise 15 trilyon dolar olacağı tahmin ediliyor. Ancak durgunluğun olumsuz sonuçları şimdiden hissedilmeye başlandı.

Turizm ve konaklama sektörüyle ilgili gelişmeleri değerlendiren Deloitte Türkiye Turizm ve Eğlence Endüstri Lideri Ahmet Cangöz şunları söyledi:
"ABD'nin finans sektöründen başlayarak dünyaya yayılan ve diğer sektörleri de etkisi altına almaya başlayan küresel kriz karşısında, turizm ve otelcilik sektöründe faaliyet gösteren kuruluşların, yenilikçi hizmetlere odaklanarak gelir düzeylerini artırmaları ve nakit akışlarını güçlü tutmaları gerekiyor. Türkiye de bu gelişmeleri dikkate almak zorunda. Bu bakımdan sektörde faaliyet gösteren kuruluşlarımız yol haritalarını küresel gelişmelere göre belirlemeli. Daha çok değer yaratan yenilikçi hizmetlere ve üst segmentlere odaklanmaları, maliyetlerini azaltmaları gerekiyor. Bunu yapabilen şirketlerin rekabet gücü artacak ve yeni fırsatlar yakalayacaklar."

Otelcilikte küresel performans düştü
Deloitte'un çalışmasında yer verilen STR Küresel Hotelbenchmark Araştırması'nın sonuçlarına göre, 2008'in ilk 5 ayında dünyanın bazı önemli turizm bölgelerinde otel doluluk oranlarında geçen yılın aynı dönemine oranla biraz azalma görüldü. Bu azalma Asya Pasifik bölgesinde ve ABD'de %2,2 olurken Avrupa'da ise %0,2 oranında gerçekleşti. Ancak raporda yılın geri kalanında doluluk oranlarının daha da düşebileceği vurgulanıyor. Avrupa'da bu durumdan en fazla etkilenen kent Londra oldu.
Otelcilik sektörünün oda başına elde edilen gelir açısından performansına bakıldığında halen Ortadoğu bölgesinin önde olduğu görülüyor. Bu bölgede oda başına elde edilen gelir geçen yılın aynı dönemine oranla %21 artarak 140 dolar seviyesine ulaştı. Bu rakam Avrupa'da %16,7'lik artışla 111 dolar, ABD'de %2,2'lik artışla 65 dolar, Orta ve Güney Amerika'da %21,4'lük artışla 88 dolara, Asya Pasifik bölgesinde ise %14,5'lik artışla 102 dolara çıktı.
Uluslararası spor etkinlikleri ülke ekonomisi için önemli bir kaynak
Dünya çapındaki spor müsabakaları binlerce seyirciyi metropollere çekmeyi sürdürürken, etkinliklere ev sahipliği yapan ülkelerin tanıtımına ve ekonomisine ciddi katkılar sağlıyor. Bu anlamda, Haziran ayında Avusturya ve İsviçre'nin ev sahipliğinde gerçekleşen Avrupa Futbol Şampiyonası, Eylül'de Singapur'da gerçekleşen ve Formula 1 tarihinde ilk gece yarışı olma özelliğine sahip Formula 1 Grand Prix'si ve 2008 yılının en büyük spor etkinliği Pekin'de gerçekleşen Olimpiyat Oyunları ev sahibi ülkelere önemli getiriler sağladı. 2001 yılında Olimpiyat Komitesi'nin olimpiyatların Pekin'de olacağını duyurması ile birlikte şehirde ciddi bir dönüşüm projesi başlatıldı. Bir yandan oteller, spor alanları dahil olmak üzere tüm turizm altyapısı geliştirilirken, Çin bu süre zarfında 40 milyar doların üzerinde bir kaynağı bünyesine kattı.

Dünyadaki kriz tüketici güvenini azaltıyor
Küresel düzeyde enflasyon oranlarının artması, gıda ve konaklama ücretlerinin yükselmesi, likidite sıkıntısı, enerji fiyatlarındaki artışlar gibi gelişmeler tüketici güven endekslerini olumsuz etkiliyor. Bu durum turizm endüstrisini de içine alabilecek bir durgunluğun göstergesi olarak değerlendiriliyor.
Deloitte'un 2003 - 2008 arası dönem için yaptığı analizler, daha önceki durgunluk dönemlerinde olduğu gibi, oda doluluk oranlarının düşmesinin ardından oda fiyatlarının da inmeye başladığını ortaya koyuyor.

Şimdi harekete geçme zamanı
Deloitte raporda konaklama sektöründeki kuruluşların durgunluğun derinleşmesini beklemeden derhal harekete geçmelerini ve yol haritalarını belirlemelerini öneriyor. Bu kapsamda, daha çok gelir getiren üst segmentlere odaklanmak, hizmet kalitesini, müşteri memnuniyetini ve yenilikçiliği ön plana çıkarmak, maliyetleri azaltırken gelir kaynaklarını artırarak geliri azami düzeye çıkarmak ve nakit akışını sağlam tutmak önem kazanıyor.
Bu süreçte, hedef kitleyi ve dağıtım kanalını doğrudan hedefleyen gelir artırıcı pazarlama kampanyalarının önemi artıyor. Rapor, küresel sıkıntılar nedeniyle daralma yaşanan sektörün, bu süreci uygulanacak akıllı politikalarla fırsata dönüştürebileceğinin altını çiziyor.
Sektörde doğru adımları atan ve rekabet gücünü yüksek tutabilen kuruluşlar, durgunluktan çıkma dönemi geldiğinde doğacak fırsatlardan da daha iyi yararlanabilecekler.

Yazının Devamı

Turizm İşletmesi Belgesi

“Turizm Tesislerinin Belgelendirilmesine ve Niteliklerine İlişkin Yönetmelik”te (Resmi Gazete Gün: 21.06.2005 Sayı: 25852)nitelikleri belirtilen tesisler için Kültür ve Turizm Bakanlığınca işletme aşamasında verilen belgeyi ifade eder. Bu belge, turizm yatırımlarının hem genel teşvik unsurlarından, hen de Turizm Teşvik Kanununda yer alan teşviklerden yararlanabilmeleri için gereklidir..

Turizm işletmesi belgesi taleplerinde, aşağıda belirtilen belgelerin aslı veya aslını vermeye yetkili merci veya noterce onaylanmış suretleri ile yazılı olarak Bakanlığa başvurulur:
a) Başvuru dilekçesi,
b) İşyeri açma ve çalışma ruhsatı
Turizm İşletmesi daha önce Turizm Yatırımı Belgesi'ne sahip ise, yukarıdaki evraklar yeterlidir. Ancak, bu belge alınmadan, doğrudan turizm işletme belgesi talep ediliyorsa, aşağıdaki belgeler de başvuru dilekçesine eklenmelidir:
c) Yatırımın yeri, tür ve sınıfı, kapasitesi, finansmanı ve pazarlaması gibi bilgileri içeren rapor,
d) Ortaklardan birinin veya birkaçının adına yatırımcı veya işletmeci olarak belge düzenlenmesinin talep edilmesi halinde bu hususta ortaklar arasında düzenlenen muvafakatname,
e) Talebin şirket veya adi ortaklık adına yapılması halinde tescile ilişkin Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi ile imza sirküleri, isim tescili yapılmış ise tescile ilişkin belge,
f) Tesis tescilli kültür varlığında kurulacaksa buna ilişkin belge.
Başvurular tüm başvuru belgelerinin tam olarak Bakanlığa tesliminden itibaren 60 gün içerisinde sonuçlandırılır. Yapılan denetimlerde tesiste tamamlanabilir eksiklikler bulunması halinde tamamlanması için başvuruna Bakanlıkça süre verilebilir. İlgilinin tesisteki eksikliğin tamamladığını bildirmesinden itibaren 60 gün içerisinde başvuru sonuçlandırılır.
Turizm belgesi başvurularının bu süre içerisinde sonuçlandırılamaması durumunda; Bakanlığın değerlendirme hakkı saklı kalmak ve müktesep hak teşkil etmemek üzere, belge düzenlenerek verilir.

Yazının Devamı

Turizm Yatırımı Belgesi

“Turizm Tesislerinin Belgelendirilmesine ve Niteliklerine İlişkin Yönetmelik”te (Resmi Gazete Gün: 21.06.2005 Sayı: 25852)nitelikleri belirtilen tesisler için Kültür ve Turizm Bakanlığınca yatırım aşamasında verilen belgeyi ifade eder. Bu belge, turizm yatırımlarının hem genel teşvik unsurlarından, hen de Turizm Teşvik Kanununda yer alan teşviklerden yararlanabilmeleri için gereklidir.
Turizm yatırımı belgesi taleplerinde, aşağıda belirtilen belgelerin aslı veya aslını vermeye yetkili merci veya noterce onaylanmış suretleri ile yazılı olarak Bakanlığa başvurulur:
a) Başvuru dilekçesi,
b) Yatırımın yeri, tür ve sınıfı, kapasitesi, finansmanı ve pazarlaması gibi bilgileri içeren rapor,
c) Ortaklardan birinin veya birkaçının adına yatırımcı veya işletmeci olarak belge düzenlenmesinin talep edilmesi halinde bu hususta ortaklar arasında düzenlenen muvafakatname,
d) Talebin şirket veya adi ortaklık adına yapılması halinde tescile ilişkin Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi ile imza sirküleri, isim tescili yapılmış ise tescile ilişkin belge,
e) Bakanlıkça gerekli görüldüğü durumlarda; türü, yöresi, büyüklüğü veya konumu gibi nedenlerle özellik arz eden yatırımların, bu özelliklerini genel olarak yansıtan uygun ölçekte fikir projesi,
f) Tesis tescilli kültür varlığında kurulacaksa buna ilişkin belge.
Başvurular tüm başvuru belgelerinin tam olarak Bakanlığa tesliminden itibaren 60 gün içerisinde sonuçlandırılır. Yapılan denetimlerde tesiste tamamlanabilir eksiklikler bulunması halinde tamamlanması için başvuruna Bakanlıkça süre verilebilir. İlgilinin tesisteki eksikliğin tamamladığını bildirmesinden itibaren 60 gün içerisinde başvuru sonuçlandırılır.
Turizm belgesi başvurularının bu süre içerisinde sonuçlandırılamaması durumunda; Bakanlığın değerlendirme hakkı saklı kalmak ve müktesep hak teşkil etmemek üzere, belge düzenlenerek verilir.

Yazının Devamı

12 Eki 2008

Doluluk Oranı (Occ%)

Doluluk Oranı, (Occupancy Rate (%)) bir otelde belli bir dönemde satılan oda geceleme sayısının satılabilir durumdaki oda geceleme sayısına oranını ifade eder.

Occ% = Toplam Oda Sayısı / Satılabilir Durumdaki Oda Sayısı

şeklinde hesaplanır.
Yazının Devamı

ADR (Günlük Ortalama Oda Ücreti)

ADR, otel işletmesinin gelir performansının değerlendirilmesinde kullanılan bir ölçü olup, İngilizce "Average Daily Rate" sözcüklerinin kısaltmasıdır.
Belli bir zaman süresi içindeki brüt oda gelirlerinin aynı dönemde satılan oda gecelemelerinin sayısına bölünmesi ile hesaplanır.
Yazının Devamı

RevPAR (Oda Başına Gelir)

RevPAR,İngilizce "Revenue Per Available Room" sözcüklerinin kısaltmasından oluşan ve bir otel işletmesinin mali performansının değerlendirilmesinde kullanılan temel ölçüdür.

RevPAR oda satış gelirlerinin, veri dönemde satışa konu oda sayısına bölünmesi ile elde edilir. Aşağıdaki formülle ifade edilebilir:

Oda Başına Gelir (RevPAR) = Oda Satış Geliri (Rooms Revenue) / Dönem İçinde Satılabilir Oda Sayısı (Room Available)

RevPAR'ın tahmininde kestirme olarak sıkça kullanılan bir yöntem ise "Günlük Ortalama Oda Ücreti"nin (ADR- Average Daily Rate) otelin "Doluluk Oranı" (Occ%) ile çarpılmasından ibarettir. Yani:

RevPAR (Tahmini) = Günlük Ortalama Oda Ücreti(ADR) X Doluluk Oranı (Occ%)
Yazının Devamı

1 Ağu 2008

Yat Turizminde KDV Oranı %18


Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı, yat turizmi kapsamında verilen geceleme hizmetinin, konaklama tesislerinde verilen geceleme hizmetleriyle aynı mahiyette olmadığı gerekçesiyle, yat turizmindeki KDV'yi indirimli oran kapsamına dahil etmedi. Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, CHP Antalya Milletvekili Hüsnü Çöllü'nün, "Yat turizmindeki geceleme hizmetlerinde KDV orananın, konaklama hizmetlerindeki gibi yüzde 18'den yüzde 8'e düşürülmemesi" konusundaki soru önergesini yazılı olarak yanıtladı. Bakan Günay, bakanlığının yat turizmi kapsamında sunulan konaklama hizmetlerindeki KDV oranının da yüzde 8'e düşürülmesinin, bu sektördeki haksız rekabeti önlemesi bakımından gerekli olduğu görüşünde olduğunu, bu konuda Maliye Bakanlığı'nın görüşünü yazılı olarak sorduklarını, ancak Bakanlığın aynı görüşü paylaşmadığını ifade etti.
Kültür ve Turizm Bakanı Günay, yatlarda da KDV oranının yüzde 8'e indirilmesi yönünde görüş bildirmelerine karşın, Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı'nın 1 Temmuz 2008 tarihinde gönderdiği cevap yazısında, "Yat turizmi kapsamında verilen geceleme hizmetlerinin, konaklama tesislerinde verilen geceleme hizmetleri ile aynı mahiyette olmadığı düşünüldüğünden, indirimli oran kapsamına dahil edilmediğini belirtmişlerdir" denildiğini bildirdi.
Kaynak Dünya Gazetesi 30.07.2008

Yazının Devamı

1 Tem 2008

Bir Özelge: Kır Düğününde KDV %18


Düğün organizasyonlarında verilen yemek bedeline uygulanacak KDV oranı konusunda, 108 No.lu KDV Genel Tebliğinden sonra bile kafa karışıklığı sürüyor. Aşağıda verilen özelgede kır düğünü organizasyonlarının restaurant bölümünde yapılması halinde dahi yemek bedeline %18 KDV uygulanacağı belirtiliyor. (Organizasyon hangi bölümde yapılırsa yapılsın, içki bedeline zaten %18 uygulanacak)

Tarih : 07.06.2008

Sayı : B.07.1.GİB.4.16.16.02-300-08- /1111

Konu : Düğün organizasyonlarında uygulanması gereken KDV oranı hk.
………………….. LTD.ŞTİ.
İlgi : ……………. tarihli dilekçeniz.
İlgide kayıtlı dilekçenizde, ………… Vergi Dairesi Müdürlüğü'nün …………….. vergi kimlik numarasında işlem gördüğünüz ve İşletmenizin Restaurant, Çay bahçesi, Kır düğünü, Çocuk Eğlence Merkezinden meydana gelen komplike bir tesis olduğundan bahisle, İşletmenizde bulunan her bölümde ayrı olarak hizmet verildiği ve buna ilişkin katma değer vergisi oranının uygulandığı, kır düğünü organizasyonlarında ise bedeli verilen hizmete eklenen ekstralara (Pasta,Kuruyemiş,Meşrubat) istinaden organizasyonun bedelinin tespit edildiği ve genel oranda (%18) KDV'ne tabi tutulduğu, ancak;-Kır düğünü faaliyetlerinde organizasyona katılan konukların toplu olarak tesisinizin restaurant bölümünden faydalandığında yemek bedelinin organizasyon sahibi tarafından düğün organizasyonuna dahil edilmesi halinde yemek bedeline,-Restaurant bölümünde yemekli olarak yapılan düğün organizasyonlarında yemek bedeline,-Kır düğünü bölümlerinde yemekli olarak yapılan düğün organizasyonlarında yemeğin Restaurant bölümünde hazırlanarak Kır düğünü bölümüne servis edilmesi halinde yemek bedeline,hangi oranda katma değer vergisi uygulanacağı konusunda tereddüte düşüldüğünden bahisle, konuyla ilgili Başkanlığımız görüşünün bildirilmesi istenilmektedir.Bilindiği gibi, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 28’nci maddesinin Bakanlar Kuruluna verdiği yetkiye dayanılarak yayımlanan 24.12.2007 tarih ve 2007/13033 sayılı Kararname eki Kararın 1’inci maddesinde; Mal teslimleri ile hizmet ifalarına uygulanacak katma değer vergisi oranları;a)Ekli listelerde yer alanlar hariç olmak üzere, vergiye tabi işlemler için, % 18 b)Ekli (I) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için, %1 c)Ekli (II) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için, %8olarak tespit edilmiştir.Söz konusu Kararnameye ekli II sayılı listenin B-Diğer Mal ve Hizmetler başlıklı bölümünün 24'üncü sırasında; gazino, açık hava gazinosu, bar, dans salonu, diskotek, pavyon, taverna, birahane, kokteyl salonu ve benzeri yerler hariç olmak üzere kahvehane, kır kahvesi, çay bahçesi, çay ocağı, kıraathane, kafeterya, pastane, ayakta yemek yenilen yerler, yemeği pakette satan veya diğer şekillerde yemek hizmeti sunan yerler, lokanta, içkili lokanta, kebapçı ve benzeri yerlerde verilen hizmetlerin (bu yerlerde verilen hizmetlerin alkollü içeceklere isabet eden kısmı hariç) %8 oranında katma değer vergisine tabi olduğu hükme bağlanmıştır.Öte yandan; 04.01.2008 tarih ve 26746 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 107 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği'nin C/1-1.1 başlıklı bölümünde;“ 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına ekli (II) sayılı listenin (B) bölümünün 24 üncü sırasında yer alan; kahvehane, kır kahvesi, çay bahçesi, çay ocağı, kıraathane, kafeterya, pastane, ayakta yemek yenilen yerler, yemeği pakette satan veya diğer şekillerde yemek hizmeti sunan yerler (hazır yemek şirketleri dâhil), lokanta, içkili lokanta, kebapçı ve benzeri yerlerde verilen hizmetlerde KDV oranının 1/1/2008 tarihinden itibaren %8 olarak uygulanacaktır.Bu yerlerde verilen hizmetler içinde alkollü içecek servisinin de bulunması halinde, hizmetin alkollü içeceklere ilişkin kısmına %18 KDV oranı uygulanacaktır. Alkollü içecekler, Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (III) sayılı listenin (A) cetvelinde yer alan içecekleri (kolalı gazozlar hariç) ifade etmektedir. Yukarıda sayılan işletmeler toplam hizmet bedeli içinde alkollü içeceklere ilişkin olan ve olmayan kısmı hesaplayarak faturada ayrıca gösterecekler ve alkollü içeceklere isabet eden kısım üzerinden %18, diğer kısım üzerinden %8 KDV hesaplayarak KDV tutarını ayrı ayrı ve toplam olarak faturada göstereceklerdir.Gazino, açık hava gazinosu, bar, dans salonu, diskotek, pavyon, taverna, birahane, kokteyl salonu ve benzeri yerlerde verilen hizmetlerde herhangi bir oran indirimi yapılmadığından buralarda verilen hizmetlerde uygulanan KDV oranı %18 olarak devam edecektir.Yukarıda belirtilen hizmet sunulan yerlerin tanımı ve tasnifinde, 24/4/1930 tarihli ve 1593 sayılı, 4/7/1934 tarihli ve 2559 sayılı, 14/6/1989 tarihli ve 3572 sayılı, 12/4/2000 tarihli ve 4562 sayılı, 10/7/2004 tarihli ve 5216 sayılı, 22/2/2005 tarihli ve 5302 sayılı ve 3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Kanunlara göre yürürlüğe konulan "İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik" ve ilgili diğer mevzuat esas alınacaktır.........................................” açıklaması yer almaktadır.Buna göre; (II) sayılı listenin B/24'üncü sırasında düğün salonu işletmeciliği şeklinde verilen hizmetlere yer verilmediğinden, yemekli olarak işletmenizin gerek restaurant gerekse kır düğünü bölümünde yapılan düğün organizasyonlarında yemek verilmesi, pasta, kuruyemiş ve meşrubat dağıtılması gibi verilen hizmetler düğün salonu organizasyon hizmetinin bir parçası olarak değerlendirilerek genel oranda (% 18) katma değer vergisine tabi tutulması gerekmektedir.

Bilgilerinizi rica ederim.

Yazının Devamı

Ankara ve İstanbul’da Otel Konaklama Gelirleri Çift Haneli Büyüdü

Deloitte Basın Bülteni:19 Haziran 2008
Deloitte, STR Global Hotelbencmark Araştırma sonuçlarını analiz etti. Araştırma sonuçları, Avrupa’daki otellerin 2008 yılının ilk dört ayında oda başına ortalama gelirlerindeki değişimleri ortaya koyuyor. Araştırma sonuçlarına göre, her ne kadar genel olarak Avrupa otelleri 2008 yılına oda başına ortalama 68 avroluk gelir ile sadece %1,1 oranında bir artış ile yavaş bir başlangıç yaparak statik bir performans gösterse de hala çeşitli şehirlerden pek çok başarı öyküsüne rastlamak mümkün. Bu başarı öykülerinden ikisi çift haneli büyüme ile yıla iyi bir başlangıç yapan Ankara ve İstanbul.
İstanbul otelleri kısa vadede gelirlerini daha da artırmayı planlıyorAnkara %35,4’lük bir artış ile 79 dolar oda başına gelire ulaşırken, İstanbul %35,3 oranında bir büyüme ile 151 dolarlık oda başına gelirle kıyaslamalı olarak daha yüksek gelir elde etti. T.C.Kültür ve Turizm Bakanlığı, sektördeki gelişmeyi özendirirken, 2023 yılına kadar dünyanın en çok turiste ev sahipliği yapan beş ülkesinden biri olmayı hedeflediklerini uzun dönemli bir turizm stratejisi olarak belirledi. Kısa dönemde ise, 2010 yılında Macaristan’ın Pecs ve Almanya’nın Essen şehirleri ile birlikte 2010 Avrupa Kültür Başkenti olacak İstanbul, profilini yükseltecek. İstanbul’daki otellerin oda başına ortalama gelirlerinin de bu yeni oluşum ile birlikte artması öngörüler arasında yer alıyor.
Moskova hala ilk sıralardaTurizm ve eğlence sektöründe 2007 yılının değerlendirildiği “Turizm ve Eğlence Sektörü Küresel Performans Değerlendirmesi” raporunda Moskova ilk sırada yer alıyordu; 2008 yılının ilk dört ayında da Moskova sınırlı doluluk oranı artışına rağmen 255 dolar ile Avrupa’nın oda başına en fazla gelir getiren şehirlerden bir oldu. Bu, %28,1 oranında bir artışa karşılık geliyor. St. Petersburg’da ise ABD dolar kuruna göre %35,9 oranında oda başına ortalama gelir artışı, oda fiyatlarındaki yükselişe bağlı olarak gerçekleşti. Bu etkileyici otel performansı, cazip vergi yapılanması ve petrol fiyatlarına bağlı güçlü ekonomik performans Rusya’ya yapılacak doğrudan yabancı yatırım miktarının artmasına temel oluşturmaktadır.
Park Plaza Hotels & Resorts, Rezidor Hotel Group ve Intercontinental Hotels Group ülkede büyümeye devam şirketler arasında yer alıyor. Otel gayrimenkulu konusunda küresel bir otorite olan Lodging Econometrics’e göre Moskova ve St.Petersburg mevcut kapasitelerine sırasıyla 6184 ve 2711 yeni oda ekleme sürecinde bulunuyor.
Yılın ilk dört ayında RBS 6 Nations Rugby Championships ile İngiltere-Fransa dostluk futbol maçında olduğu gibi bazı spor organizasyonlarına evsahipliği yapan Paris de %16,6’lık oran ile oda başına ortalama gelir artışında etkileyici sonuçlar elde etti. Kudüs ve Tel Aviv’deki oteller 2007 yılında elde ettikleri başarılı performansı devam ettirerek çift haneli büyüme gerçekleştiren şehirler arasında yer aldılar.
Yükseliş yaşayan şehirlerin yanı sıra, Tallinn, Bakü, Dublin, Roma ve Reykjavik gibi şehirler ise oda fiyatlarındaki ortalama gelir artışında Avrupa otellerinin performansını aşağı çeken şehirler arasında yer alıyor. Tallinn, oda doluluk oranlarında yaşanan %15,6’lık düşüş dolayısıyla oda başına ortalama gelirlerinde yaşadığı %16,2’lik azalma ile en yüksek düşüşü yaşayan şehir oldu.
Analiz çalışmasını değerlendiren Deloitte Türkiye Turizm ve Eğlence Endüstri Lideri Ahmet Cangöz Ankara’nın diğer 28 dünya şehri ile birlikte çalışma kapsamına bu yıl başlarında dahil edildiğini hatırlatarak, bu genişleme sonucu STR Global HotelBenchmark Araştırması’nın kapsadığı pazar sayısının 500’ü aştığını bildirdi. Ankara’yı kısa süre içinde gösterdiği performanstan ötürü kutlamak gerektiğini vurgulayan, İstanbul’un da güçlü büyümesini sürdürdüğüne dikkate çeken Cangöz, İngiltere ve ABD’nin Avrupa şehirleri için önemli birer kaynak olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Dünyada yaşanan kredi krizi ve bununla bağlantılı olarak ortaya çıkan ekonomik yavaşlama Avrupa otellerinde ziyaretçi sayılarında marjinal bir düşüşe neden olacaktır. Ancak bunun yanı sıra, gelişmekte olan ekonomilerin hareketliliği ve geleneksel olmayan pazarları hedefleyerek yürütülen başarılı pazarlama faaliyetleri dünya turizminde genel olarak bir artış da sağlayacaktır. İstanbul için 2010 yılı büyük önem taşıyor. Kültür turizminde önemli açılımlar sağlayacak Avrupa Kültür Başkenti olarak seçilmesi gerek İstanbul gerekse Türkiye için yeni fırsatlar doğuracaktır. Ayrıca içinde bulunduğumuz ayda Avrupa Futbol Şampiyonası dolayısıyla Avusturya ve İsviçre otel performansları açısından önemli bir gelişme yaşadığını da yakından takip etmekteyiz.”

Yazının Devamı

1 May 2008

Konaklama Gelirleri Artışında İstanbul Avrupa Üçüncüsü Oldu

08/4/08
Deloitte’un küresel turizm ve eğlence sektörünün 2007 yılını değerlendiren ve sektörün geleceğiyle ilgili beklentilere yer veren raporu, “Turizm ve Eğlence Sektörü Küresel Performans Değerlendirmesi” açıklandı. Raporda İstanbul, geçen yıla göre, oda başına düşen ortalama gelirde dolar cinsinden %22,1 oranında artış sağlayarak en çok kazanan kentler arasında 20. sıraya yükseldi. Böylece İstanbul konaklama gelirlerinde Avrupa’da en yüksek artış yaşayan üçüncü kent oldu.
8 Nisan 2008, İstanbul – Deloitte’un küresel turizm ve eğlence sektörünün 2007 yılını değerlendirdiği ve sektörle ilgili beklentilerine yer verdiği “Turizm ve Eğlence Küresel Performans Değerlendirmesi” raporu yayımlandı. Kuzey Amerika dışındaki 165 ülkenin karşılaştırıldığı rapora göre, konaklama sektörü 2007 yılında oda başına düşen ortalama gelirlerde ve doluluk oranlarında yüksek bir performans göstererek çift haneli büyüme oranları elde etti. Başarılı performanstan payını alan Avrupa’da otel odası başına düşen ortalama gelir geçen yıl 114 dolara çıkarak bir önceki yıla oranla %15.8 arttı. İstanbul ise gelirini dolar cinsinden %22,1 artırarak Avrupa ortalamasının üstüne çıktı ve gelirlerini en hızlı artıran üçüncü Avrupa kenti oldu.
En hızlı artış Moskova’daAvrupa kentleri arasında yapılan sıralamada dolar cinsinden oda başına gelirde %23.5’lik artışla Moskova birinci olurken, %23,2 oranında artış sağlayan Paris ikinci sırada yer aldı. %22.1’lik artışla üçüncülüğü alan İstanbul’u, %22 ile Venedik, %18.5 ile Londra takip etti.
Raporda ayrıca Avrupa ile Amerika arasında uçuş organizasyonlarındaki sınırlamaları yumuşatmak üzere imzalanan ve sektör açısından bir dönüm noktası teşkil eden Açık Gökyüzü Anlaşması’nın turizm sektöründeki olumlu etkilerine değinildi.
Ayrıca oda başına gelir sıralamasında da değişikliklerin yaşandığı ve Umman’ın başkenti Muskat’ın ve Moskova’nın dikkat çekici performanslar gösterdiği, Orta Amerika’dan Panama kentinin de %85’e varan doluluk oranlarıyla listeye girmeyi başardığı ifade edildi.
İstanbul küresel turizmin yükselen değeri oluyor Raporda doğu ve batıyı birleştiren cazibesi, giderek daha zenginleşen kültür ve sanat faaliyetleri ile İstanbul’un sektördeki ağırlığını artırdığı vurgulandı. Ayrıca İstanbul’daki ortalama oda fiyatlarının sundukları kaliteye göre ve rakip kentlere kıyasla ucuz olmasına da dikkat çekildi. Deloitte’un raporunda özellikle Ortadoğulu iş adamlarının yaz mevsiminde İstanbul’u yoğun bir şekilde ziyaret ettikleri belirtildi.Raporla ilgili bir açıklama yapan Deloitte Türkiye Turizm ve Eğlence Endüstri Lideri Ahmet Cangöz, 2007’de Avrupa’da çok önemli spor veya kültür organizasyonu olmamasına rağmen bu kıtanın konaklama gelirlerinde güçlü bir büyüme yaşadığını hatırlatarak şunları söyledi:
“En çok konaklama geliri elde eden 10 kentten 7’si Avrupa kenti. Dolayısıyla Avrupa hala turizmin kalbi ve turistlerin en çok tercih ettiği bölge olma özelliğini koruyor. Türkiye de turizm alanında küresel ağırlığını artırmaya devam ediyor. İstanbul, Türkiye’nin bu başarısının bir simgesi olarak dikkat çekiyor. İstanbul 2000 yılından bu yana 12 sıra birden atlayarak, 20.sıraya çıktı. Küresel turizmin yükselen bir değeri olma yolunda ilerliyor. İstanbul’un 2010 Avrupa Kültür Başkenti olarak seçilmesi de hem kente hem de ülkemize yeni fırsatlar sunuyor. Turizmde devlet ve özel sektörün uyum içinde çalışmasıyla, Türkiye’nin hızla büyüyeceğine ve gelirlerini artıracağına inanıyoruz. Bu yıl başında yapılan turizm sektörüne yönelik KDV indiriminin de etkisiyle hem İstanbul’un hem de diğer merkezlerimizin 2008 yılı içinde kayda değer bir büyüme gerçekleştirmesini ve bir sonraki raporumuzda bu başarıyı da sizlerle paylaşmayı bekliyoruz. Deloitte Türkiye olarak bu alandaki uluslararası uzmanlığımızla süreci desteklemeye devam edeceğiz.”

Yazının Devamı

1 Mar 2008

108 No.lu KDV Genel Tebliği (A) Bölümü

26 Şubat 2008'de yaımlanan Tebliğ'in (A) bölümü, KDV indirimi uygulaması ile ilgili oluşan tereddütleri gidermeyi amaçlamaktadır. Bu bağlamda 107 no.lu Tebliğ ile getirilen bazı kurallar yeniden düzenlenmekte, seyahat acenteleri ve konaklama işletmelerinin bazı uygulamalarına açıklık kazandırılmaktadır. Örneğin, Turizm İşletmesi Belgesi'ne sahip konaklama işletmelerinin, Bakanlık'dan ayrıca bir yazı alarak vergi dairelerine ibraz etmeleri zorunluluğu kaldırılmıştır. Turizm İşletme Belgesinin ibrazı yeterli olacaktır. Tebliğ metni aşağıdadır.

Resmi Gazete Sayı : 26 Şubat 2008 SALI

Resmi Gazete Sayı : 26799

TEBLİĞ
Maliye Bakanlığından:
KATMA DEĞER VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ SERİ NO: 108
Katma değer vergisi (KDV) uygulamalarına ilişkin olarak aşağıdaki düzenleme ve açıklamalara gerek duyulmuştur.
A. KONAKLAMA TESİSLERİNDE KDV UYGULAMASI
1. Seyahat Acentelerinin Geceleme Hizmetleri İçin Verdikleri Aracılık Hizmetleri
8/2/2008 tarihli ve 26781 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 2008/13234 sayılı Kararname ile 2007/13033 sayılı Kararnamenin 25 inci sırasına; "1618 sayılı Kanun hükümlerine göre Kültür ve Turizm Bakanlığından işletme belgesi almış seyahat acenteleri tarafından müşteriye aktarılan geceleme hizmet tutarı ve bu hizmete ilişkin aracılık bedellerine de konaklama tesislerinde verilen geceleme hizmetlerinin ait olduğu oran uygulanır." ibaresi eklenmiştir.
Bu değişikliğe göre, 9/2/2008 (bu tarih dahil) tarihinden itibaren geceleme hizmet bedelinin seyahat acentesi tarafından hizmeti fiilen alan kişiye aktarılmasında, aktarılan geceleme hizmeti ve buna ilişkin komisyon toplamına % 8 KDV oranı uygulanacaktır.
Acentenin geceleme hizmetine aracılık karşılığında konaklama tesisine fatura düzenlemesi halinde bu faturada gösterilen bedel üzerinden de % 8 KDV hesaplanacaktır.
Ancak, acentelerin müşteriye düzenlediği faturada yer alan toplam tutarın, geceleme hizmeti ile buna ilişkin komisyon ücreti dışındaki kısmı ise genel oranda KDV’ye tabi olacaktır.
Öte yandan seyahat acenteleri, geceleme hizmeti vermeyip bu hizmete aracılık etmektedirler. İndirimli oran uyguladıkları tutarlar, konaklama işletmesinin acenteler tarafından müşteriye aktarılan hizmet bedeli ile buna ilişkin aracılık hizmet bedelidir. Bu nedenle acentelerin bu işlemlerle ilgili olarak KDV Kanununun (29/2) maddesi kapsamında iade talebinde bulunamayacakları tabiidir.
2. Seyahat Acentelerince Düzenlenecek Faturalar
Seyahat acentelerinin düzenleyecekleri faturaların içeriği ile ilgili açıklamaların yer aldığı 107 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin (C/2.3) bölümünün dördüncü paragrafı yürürlükten kaldırılmıştır.
3. Konaklama Tesislerindeki Yiyecek-İçecek Hizmetleri
a) Konaklama Tesislerinin Bünyesindeki Hizmet Birimlerinin Niteliğine İlişkin Belgelerin İbrazı
107 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin (C/1.1) bölümünde, konaklama tesislerinin Kültür ve Turizm Bakanlığı veya ilgili Belediyeye başvurarak, bünyelerinde bulunan yiyecek ve içecek sundukları mekanların niteliğine ilişkin bir yazı alarak bağlı oldukları vergi dairesine ibraz edecekleri belirtilmiştir.
Turizm işletmesi belgesine sahip konaklama tesislerinde, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından verilen söz konusu belgede, yiyecek ve içecek sunulan mekanların açıkça belirtilmiş olması gözönüne alınarak, Bakanlıktan ayrıca bir yazı alınması zorunluluğu kaldırılmıştır. Buna göre, bu kapsamdaki konaklama tesislerince vergi dairesine turizm işletmesi belgesinin bir örneğinin ibraz edilmesi yeterli olacaktır.
Turizm işletmesi belgesine sahip olmayan mükellefler ise kendilerine ruhsat veren yerel yönetim biriminden alacakları yazıyı vergi dairesine ibraz edeceklerdir.
b) Konaklama Tesislerinin Bünyesindeki Hizmet Birimlerinde KDV Uygulaması 2007/13033 sayılı Kararnamenin eki II sayılı listenin B bölümünün 24 üncü sırasına göre kahvehane, kır kahvesi, çay bahçesi, çay ocağı, kıraathane, kafeterya, pastane, ayakta yemek yenilen yerler, yemeği pakette satan veya diğer şekillerde yemek hizmeti sunan yerler, lokanta, içkili lokanta, kebapçı ve benzeri yerlerde verilen hizmetlerde 1/1/2008 tarihinden itibaren % 8 KDV oranı uygulanmaktadır.
Buna göre, otel, motel, pansiyon, tatil köyü ve benzeri konaklama tesislerinin bünyesindeki;
- lokanta, restaurant, restaurante,
- alakart lokantası,
- kahvaltı salonu,
- açık yemek alanı,
- yemek terası,
- kafeterya, snack bar, vitamin bar,
- pasta salonu,
- lobi
gibi mekanlarda verilen hizmetlerde % 8 oranında KDV uygulanacaktır. Bu yerlerde alkollü içecek servisinin de bulunması halinde 107 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin (C/1.1) bölümünün ikinci paragrafında yapılan açıklamalar çerçevesinde işlem yapılacağı tabiidir.
Öte yandan, konaklama tesislerinin bünyesinde yer alan ve yukarıda sayılanlar dışında kalan mekanlarda verilen hizmetler ise genel vergi oranına tabi olacaktır.

Yazının Devamı

Bir Özelge: Otelde Düğün ve Ziyafet Yemeği: KDV %8 mi %18 mi?

Turizm İşletme Belgesine sahip bir otel işletmesi, "menü esasına göre verilen düğün ve ziyafet yemek bedellerine uygulanacak katma değer vergisi oranı" hakkında tereddüte düşerek mali idareden görüş talep etmiştir. Verilen görüşte %8 mi yoksa %18 mi KDV uygulanacağı konusu Kültür ve Turizm Bakanlığına veya ilgili belediyeye başvurularak, ziyafet verilen yerlerin mahiyetini belirten yazıya göre belirleneceği ifade edilmiştir.
Bu özelgenin 108 No.lu KDV Genel Tebliği yayımlanmadan önce verildiğini göz önünde tutmakta yarar vardır. Zira Turizm İşletme Belgesine sahip oteller için belge alma zorunluluğu bu tebliğ ile yürürlükten kaldırılmıştır.
Kayseri Vergi Dairesi'nce verilen özelge metni aşağıdadır.
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
Kayseri Vergi Dairesi Başkanlığı
Mükellef Hizmetleri Gelir Grup Müdürlüğü
SAYI: B.07.1.GİB.4.38.15.01/KDV-20-613/ 246
28 / 01 /2008
KONU: KDV oranı hakkında
.......................................................
.................................................................
......................

İLGİ : 11.01.2008tarih ve 98 kayıt sayılı yazınız.
İlgide kayıtlı dilekçenizin tetkikinde; .................. Vergi Dairesinin ......................... vergi kimlik numarasında kayıtlı mükellef olduğunuz,Turizm İşletmesi Belgesi sahibi olarak .............. otel işletmeciliği faaliyetinde bulunduğunuz, otelinizde menü esasına göre verilen düğün ve ziyafet yemek bedellerine uygulanacak katma değer vergisi oranı ile söz konusu yemeklerde alkollü içecek bulunması halinde uygulanacak katma değer vergisi oranı hakkında görüş talep ettiğiniz anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1/1 inci maddesinde Türkiye’de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin katma değer vergisine tabi olduğu açıklanmıştır..
Kanunun 28’inci maddesinin Bakanlar Kuruluna verdiği yetkiye dayanılarak yayımlanan 2007/13033 sayılı Kararnamenin “Katma Değer Vergisi Oranları” başlıklı 1’inci maddesi ile Kararnameye ekli (I) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için %1, (II) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için %8, listelerde yer alanlar hariç olmak üzere, vergiye tabi teslim ve hizmetler için %18 oranında katma değer vergisi uygulanacağı belirlenmiştir.
Söz konusu Kararname eki (II) sayılı listenin “B- Diğer Mal ve Hizmetler” başlıklı bölümünün 24’üncü sırasında; Gazino, açık hava gazinosu, bar, dans salonu, diskotek, pavyon, taverna, birahane, kokteyl salonu ve benzeri yerler hariç olmak üzere kahvehane, kır kahvesi, çay bahçesi, çay ocağı, kıraathane, kafeterya, pastane, ayakta yemek yenilen yerler, yemeği pakette satan veya diğer şekillerde yemek hizmeti sunan yerler ile lokanta, içkili lokanta, kebapçı ve benzeri yerlerde verilen hizmetlerin (bu yerlerde verilen hizmetlerin alkollü içeceklere isabet eden kısmı hariç) %8 oranında katma değer vergisine tabi olduğu belirtilmiştir.
Konuyla ilgili olarak yayınlanan 04.01.2008 tarih ve 107 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinin “C.1.1. Kapsam” başlıklı bölümünde , yukarıda belirtilen hizmet sunulan yerlerin tanımı ve tasnifinde, 24/4/1930 tarihli ve 1593 sayılı, 4/7/1934 tarihli ve 2559 sayılı, 14/6/1989 tarihli ve 3572 sayılı, 12/4/2000 tarihli ve 4562 sayılı, 10/7/2004 tarihli ve 5216 sayılı, 22/2/2005 tarihli ve 5302 sayılı ve 3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Kanunlara göre yürürlüğe konulan "İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik" ve ilgili diğer mevzuatın esas alınacağı ifade edilmiştir.
Yine Tebliğin devamında yukarıda sayılan hizmet birimlerinin konaklama tesislerinin bünyesinde bulunması halinde, Kültür ve Turizm Bakanlığına veya ilgili belediyeye başvurularak, bu yerlerin mahiyetini belirten bir yazı alınacağı, bakanlık veya belediyenin, söz konusu hizmet birimlerinin mahiyetini "İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik" ve ilgili diğer mevzuat çerçevesinde belirleyerek vereceği yazıda açıkça belirteceği, konaklama tesislerinin bünyesindeki hizmet birimlerinde sunulan hizmetlerde KDV oranının bu belirleme esas alınarak uygulanacağı belirtilmiş, 01/01/2008 tarihi itibariyle faaliyette bulunan konaklama tesislerinin, 29/2/2008 tarihine kadar temin edecekleri yazıyı en geç yazının geçerlilik tarihinden itibaren 1 hafta içerisinde bağlı oldukları vergi dairesine vermeleri, yazının geçerlilik tarihine kadar işletme sahiplerince "İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik" ve ilgili diğer mevzuat dikkate alınarak bahse konu yerlerin mahiyetinin belirlenmesi ve buna göre işlem yapılması gerektiği, yazının geçerlilik tarihinden itibaren ise bu yerlerin yazıda belirtilen mahiyetine göre vergi oranı uygulanması, söz konusu yazıların belirlenen süreler içinde temin edilerek vergi dairesine verilmemesi halinde ise mahiyetlerine bakılmaksızın bu yerlerde verilecek hizmetlere genel KDV oranı uygulanacağı ifade edilmiştir.
Bu hükümlere göre; öncelikle tebliğde belirtildiği üzere yetkili makamlardan 29.02.2007 tarihine kadar yemek hizmeti verilen işyerinin mahiyetini belirten yazının alınarak vergi dairesine verilmesi gerekmektedir. Yazı alınıncaya kadar vereceğiniz yemek, ziyafet yemeği ve düğün yemeği gibi hizmetler, yemek hizmeti verilen işyeriniz, mevcut durumu ile, pastane, lokanta,içkili lokanta ve benzeri gibi %8 vergi oranı uygulanacak işyerlerinden ise %8 vergi oranına tabi olacak, diğer gazino, dans salonu, taverna ve benzeri gibi %18 vergi oranı uygulanacak işyerlerinden sayılması halinde ise %18 vergi oranına tabi tutulması gerekmektedir.
Yazının alınıp vergi dairesine verilmesi durumunda yazının geçerlilik tarihinden itibaren verilecek yemek hizmetlerinde, işyerinizin yazıda belirtilen mahiyetine göre yukarıda belirtilen işyeri gruplarından hangisine giriyorsa bu gruba uygun vergi oranı uygulanması, yazının süresinde vergi dairesine verilmemesi halinde ise ayırım yapılmadan %18 oranında vergiye tabi tutulması gerekmektedir. Yemek hizmetlerinin lokanta, içkili lokanta ve benzeri gibi %8 vergi oranı uygulanan işyerinde verilmesi, yemek bedeline alkollü içki bedelinin dahil olması durumunda düzenlenecek belgede alkollü içki bedelinin ayrıca gösterilerek %18 oranında vergiye tabi tutulması gerekmektedir.
Diğer taraftan, düğün salonlarında verilen hizmet, %18 vergi oranı uygulanacak benzeri işletmeler olarak değerlendirileceğinden, %8 oranının uygulanacağı hizmet yerlerinde paket olarak düğün hizmeti (yemek, içecek, müzik v.s.) verilmesi durumunda genel oranda vergiye tabi tutulması gerekir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.

Yazının Devamı

Bir Özelge: Düğün Salonunda Yemek: KDV %18


DÜĞÜN SALONLARINDA VERİLEN HİZMETLERDE KDV ORANI
Özelgede, düğün salonu işletmelerinin yemek verilmesi, pasta, kuruyemiş ve meşrubat dağıtımı gibi hizmetlerinin düğün salonu organizasyon hizmetinin bir parçası olarak değerlendirilerek genel oranda KDV’ye tabi tutulması gerektiği belirtilmektedir.

Maliye Bakanlığı Özelgesi
Tarih : 22.02.2008
Sayı : B.07.1.GİB.0.57/5728-72-17798 KDVK Md. 28
Yazınızdan; Başkanlığınız mükelleflerinden ............. düğün salonu ve büfe işletmeciliği faaliyetinde bulunduğu, işletmesinde salon kirası, düğün pastası ve meşrubat vb. hizmetlerin verildiği bu hizmetlere uygulanacak katma değer vergisi oranı hakkında, Başkanlığımız görüşünün istenildiği anlaşılmaktadır. Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 28 ve 36. maddelerinin Bakanlar Kurulu’na verdiği yetkiye dayanarak yayımlanan 2007/13033 sayılı Kararname ile mal teslimi ve hizmet ifalarına uygulanacak katma değer vergisi oranları belirlenmiştir. Söz konusu Kararname eki (II) sayılı listenin B bölümünün 24. sırasında; “Gazino, açık hava gazinosu, bar, dans salonu, diskotek, pavyon, taverna, birahane, kokteyl salonu ve benzeri yerler hariç olmak üzere kahvehane, kır kahvesi, çay bahçesi, çay ocağı, kıraathane, kafeterya, pastane, ayakta yemek yenilen yerler, yemeği pakette satan veya diğer şekillerde yemek hizmeti sunan yerler, lokanta, içkili lokanta, kebapçı ve benzeri yerlerde verilen hizmetler, (bu yerlerde verilen hizmetlerin alkollü içeceklere isabet eden kısmı hariç)” ifadesine yer verilerek bu hizmetler % 8 oranında katma değer vergisine tabi tutulmuştur. Ancak, hizmet sunan söz konusu yerler arasında düğün salonları yer almamaktadır. Bu nedenle, düğün salonu işletmelerinin yemek verilmesi, pasta, kuruyemiş ve meşrubat dağıtımı gibi hizmetlerinin düğün salonu organizasyon hizmetinin bir parçası olarak değerlendirilerek genel oranda KDV’ye tabi tutulması gerekmektedir.
Kaynak: SMMM Hüseyin Üst' ün Mevzuat Sitesi

Yazının Devamı

1 Şub 2008

107 No.lu KDV Genel Tebliği (C) Bölümü

3 Ocak 2008'de yayımlanan Tebliğin (C) anabaşlıklı bölümü, yılbaşından itibaren yürürlüğe giren restaurant ve konaklama işletmelerinde KDV oranının %18'den %8'e indirilmesine ilişkin uygulama esaslarını açıklamaktadır. Tebliğde bu işletmelerin yanında yemek çeki organizasyonu yapan firmaların ve seyahat acentelerinin yapacakları işlemler de izah edilmektedir. Tebliğ metni aşağıdadır.
Resmi Gazete Tarih: 3 Ocak 2008 PERŞEMBE
Resmi Gazete Sayı : 26745
TEBLİĞ
Maliye Bakanlığından:
KATMA DEĞER VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ (SERİ NO: 107)
C. KDV ORAN UYGULAMASI
1. Yiyecek ve İçecek Sunulan Yerlerde KDV Oran Uygulaması
1.1. Kapsam
2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına ekli (II) sayılı listenin (B) bölümünün 24 üncü sırasında yer alan; kahvehane, kır kahvesi, çay bahçesi, çay ocağı, kıraathane, kafeterya, pastane, ayakta yemek yenilen yerler, yemeği pakette satan veya diğer şekillerde yemek hizmeti sunan yerler (hazır yemek şirketleri dâhil), lokanta, içkili lokanta, kebapçı ve benzeri yerlerde verilen hizmetlerde KDV oranı 1/1/2008 tarihinden itibaren %8 olarak uygulanacaktır.
Bu yerlerde verilen hizmetler içinde alkollü içecek servisinin de bulunması halinde, hizmetin alkollü içeceklere ilişkin kısmına %18 KDV oranı uygulanacaktır. Alkollü içecekler, Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (III) sayılı listenin (A) cetvelinde yer alan içecekleri (kolalı gazozlar hariç) ifade etmektedir. Yukarıda sayılan işletmeler toplam hizmet bedeli içinde alkollü içeceklere ilişkin olan ve olmayan kısmı hesaplayarak faturada ayrıca gösterecekler ve alkollü içeceklere isabet eden kısım üzerinden %18, diğer kısım üzerinden %8 KDV hesaplayarak KDV tutarını ayrı ayrı ve toplam olarak faturada göstereceklerdir.
Gazino, açık hava gazinosu, bar, dans salonu, diskotek, pavyon, taverna, birahane, kokteyl salonu ve benzeri yerlerde verilen hizmetlerde herhangi bir oran indirimi yapılmadığından buralarda verilen hizmetlerde uygulanan KDV oranı %18 olarak devam edecektir.
Yukarıda belirtilen hizmet sunulan yerlerin tanımı ve tasnifinde, 24/4/1930 tarihli ve 1593 sayılı, 4/7/1934 tarihli ve 2559 sayılı, 14/6/1989 tarihli ve 3572 sayılı, 12/4/2000 tarihli ve 4562 sayılı, 10/7/2004 tarihli ve 5216 sayılı, 22/2/2005 tarihli ve 5302 sayılı ve 3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Kanunlara göre yürürlüğe konulan "İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik" ve ilgili diğer mevzuat esas alınacaktır.
Öte yandan, yukarıda sayılan hizmet birimlerinin konaklama tesislerinin bünyesinde bulunması halinde, Kültür ve Turizm Bakanlığına veya ilgili belediyeye başvurularak, bu yerlerin mahiyetini belirten bir yazı alınacaktır. Bakanlık veya belediye, söz konusu hizmet birimlerinin mahiyetini bu bölümün 4 üncü paragrafında belirtilen mevzuat çerçevesinde belirleyerek vereceği yazıda açıkça belirtecektir. Konaklama tesislerinin bünyesindeki hizmet birimlerinde sunulan hizmetlerde KDV oranı bu belirleme esas alınarak uygulanacaktır.
1/1/2008 tarihi itibariyle faaliyette bulunan konaklama tesisleri, 29/2/2008 tarihine kadar temin edecekleri yazıyı en geç yazının geçerlilik tarihinden itibaren 1 hafta içerisinde bağlı oldukları vergi dairesine vereceklerdir. Yazının geçerlilik tarihine kadar işletme sahiplerince bu bölümün 4 üncü paragrafındaki mevzuat dikkate alınarak bahse konu yerlerin mahiyeti belirlenecek ve buna göre işlem yapılacaktır. Yazının geçerlilik tarihinden itibaren ise bu yerlerin yazıda belirtilen mahiyetine göre vergi uygulanacaktır.
Konaklama tesislerinin veya bünyelerindeki bu tür hizmet birimlerinin 1/1/2008 tarihinden sonra işletmeye açılması halinde, işletmeye açılmadan önce bu yazının temin edilerek vergi dairesine verilmesi zorunludur.
Söz konusu yazıların belirlenen süreler içinde temin edilerek vergi dairesine verilmemesi halinde, mahiyetlerine bakılmaksızın bu yerlerde verilecek hizmetlere genel KDV oranı uygulanacaktır.
1.2. Yemek Çeki, Kuponu ve Kartlarının Kullanıldığı Yemek Hizmetlerinde Organizatör Firmaların Durumu
Organizatör firmaların yemek çeki, yemek kuponu ve yemek kartı vermek suretiyle ifa ettikleri hizmetlerde müşterilerden tahsil edilen tutar içinde yer alan yemek bedelleri, indirimli orana tabi işlem bedelinin aktarımı mahiyetinde olduğundan, %8 oranında vergilendirilecektir.
Organizatör firmaların yaptıkları organizasyon hizmetleri nedeniyle müşterilerden veya yemek hizmetini sunan işletmelerden sağladıkları menfaatler ise genel vergi oranına tabi olacaktır.
Organizatör firmaların, yemek hizmeti vermeyip bu hizmete aracılık etmeleri nedeniyle bu işlerle ilgili olarak KDV Kanununun (29/2) maddesi uyarınca iade talebinde bulunmaları mümkün değildir.
Öte yandan, yukarıdaki açıklamalar yemek çeki, yemek kuponu ve yemek kartlarının kullanıldığı yemek hizmetleri için geçerlidir. Bu çek, kupon ve kartların yemek hizmeti dışında ve/veya yemek hizmeti sunmayan işletmelerden temin edilecek mal ve hizmetlerde kullanılması halinde işleme taraf olanlar için ilgili vergi Kanunları esas alınarak gerekli işlemlerin yapılacağı tabiidir.
2. Geceleme Hizmetlerinde KDV Oran Uygulaması
2.1. Kapsam
2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki (II) sayılı listenin (B) bölümünün 25 inci sırasında yer alan; otel, motel, pansiyon, tatil köyü ve benzeri konaklama tesislerinde sunulan geceleme hizmetlerinde KDV oranı 1/1/2008 tarihinden itibaren %8 olarak uygulanacaktır.
Geceleme hizmeti bu işletmelerde oda veya yer tahsis etmek suretiyle verilen, tesiste günlük yatma-barınma-kalma hizmetidir. Konaklama tesislerinde geceleme hizmetinin dışında ayrıca yemek, eğlence, spor, ütü, kuru temizleme gibi hizmetler de verilebilmektedir. Konaklama tesisinde verilen bu hizmetlerden geceleme hizmeti satın almaksızın yararlanılması halinde bu hizmetler ayrıca tabi oldukları oranda vergilendirilecektir.
Bunun yanı sıra geceleme hizmeti satın alanlara verilen bu hizmetlerin, konaklama tesisleri tarafından ayrıca faturalandırılması ya da geceleme hizmetine ilişkin faturada geceleme bedelinin dışında ayrıca gösterilmesi halinde de söz konusu hizmetler ait oldukları oranda vergilendirilecektir.
Ancak, geceleme hizmeti dışında olup mutat olarak geceleme hizmeti kapsamında sunulan hizmetlere ilişkin bedellerin, geceleme bedeline dahil edilerek geceleme-konaklama bedeli olarak tek bir bedel alınması ve fatura edilmesi halinde geceleme hizmeti ile birlikte bu hizmetler de geceleme bedeli kapsamında %8 oranında KDV'ye tabi olacaktır.
2.2. Konaklama İşletmelerinde Kullanılan Alkollü İçecekler Dolayısıyla Yüklenilen KDV
Yukarıda kapsamı belirtilen geceleme hizmetleri kapsamında sunulan alkollü içeceklere ait yüklenilen KDV tutarları, konaklama tesisleri tarafından hesaplanan KDV tutarlarından indirilemeyecektir. Örneğin; konaklama tesisleri tarafından verilen ve her şey dahil sistem olarak bilinen konaklama hizmet türünde, tek bir fatura düzenlenmekte ve bu bedel içerisinde müşteri konaklama tesisinde verilen hizmetlerin tamamından ya da pek çoğundan oda fiyatı kapsamında mutat olarak yararlanabilmektedir. Böyle bir durumda, müşteriye verilen hizmete uygulanan KDV oranı %8 olacak, ancak bu hizmetlere isabet eden alkollü içeceklere ilişkin yüklenilen KDV tutarları konaklama tesisleri tarafından indirim konusu yapılamayacaktır. Alkollü içecekler, Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (III) sayılı listenin (A) cetvelinde yer alan içecekleri (kolalı gazozlar hariç) ifade etmektedir.
Konaklama tesislerinin alkollü içeceklere isabet eden hizmet bedelini ayrıca fatura etmesi veya bu tutarı faturada ayrıca göstermesi halinde ise hizmet bedelinin alkollü içeceklere isabet eden kısmı üzerinden %18 KDV hesaplanacak ve bu hizmete konu olan alkollü içecekler dolayısıyla yüklenilen KDV tutarı indirim konusu yapılabilecektir.
Bu konuda aşağıdaki şekilde hareket edilmesi gerekmektedir.
- Alkollü içecekler ve bunların iktisabı dolayısıyla yüklenilen KDV ayrıca açılacak yardımcı hesaplarda izlenecektir. 2008 takvim yılına ait açılış kayıtlarında stokta bulunan alkollü içecekler ve bunlara ait olup yıl sonu itibariyle indirim yoluyla telafi edilememiş KDV tutarları bu yardımcı hesaplarda gösterilecektir. Özel hesap dönemine tabi olan mükellefler 1/1/2008 tarihi itibariyle aynı kayıtları yapacaklardır.
- 1/1/2008 tarihinden itibaren satın alınan alkollü içeceklere ait KDV defterlerde "indirim KDV" olarak yer alacaktır.
- Ay içinde tüketilen alkollü içeceklerden indirimli orana ve genel orana tabi hizmetlerde kullanılan kısımlar ayrı ayrı belirlenecektir.
- İndirimli oran uygulanan hizmetlerde kullanılan alkollü içeceklerin alımında yüklenilen KDV, en eski tarihli alış faturalarından başlanarak hesaplanacak ve KDV beyannamesinin "İlave Edilecek KDV" satırında gösterilmek suretiyle indirim hesaplarından çıkarılarak, gider veya maliyet hesaplarına aktarılacaktır.
2.3. Seyahat Acenteleri
Geceleme hizmetinin seyahat acenteleri aracılığıyla verilmesi halinde hizmeti veren konaklama tesisleri faturayı seyahat acentesine düzenleyebilmektedir. Bu durumda seyahat acenteleri hizmeti alan kişi veya kuruluşlara ayrıca bir hizmet faturası düzenlemektedir.
Konaklama tesisi tarafından seyahat acentesine düzenlenen geceleme hizmetine ilişkin faturada hizmet bedeli üzerinden yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde %8 oranında KDV hesaplanacaktır. Bu hizmet bedelinin seyahat acentesi tarafından hizmeti fiilen alan kişiye aktarılmasında da %8 oranı uygulanacaktır.
Acentelerin müşteriye düzenlediği faturada yer alan toplam bedelin geceleme hizmeti dışındaki her türlü işlemlere ilişkin kısmı organizasyon hizmetinin karşılığını teşkil ettiğinden genel oranda katma değer vergisine tabi olacaktır.
Acentenin müşteriye düzenlediği geceleme hizmeti bedelinin de bulunduğu faturada, hizmetin satın alındığı konaklama tesisinin acente adına düzenlediği faturanın tarih ve numarasına atıfta bulunan bir açıklama yer alacaktır. Bu açıklamanın yer almadığı faturalarda, yansıtılan geceleme hizmeti için indirimli oranda KDV uygulanması mümkün değildir.
Acentelerin, geceleme hizmeti vermeyip bu hizmete aracılık etmeleri nedeniyle, bu işlerle ilgili olarak KDV Kanununun (29/2) maddesi uyarınca iade talebinde bulunmaları mümkün değildir.
2.4. İndirimli Oran Uygulamasının Yürürlük Tarihinden Önce Başlayıp Bu Tarihten Sonra da Devam Eden Geceleme Hizmetleri
1/1/2008 tarihinden önce başlayıp bu tarihten sonra biten geceleme hizmetlerinin 1/1/2008 tarihine kadar olan bölümü genel orana, bu tarihten sonra ifa edilen bölümü indirimli orana tabi olacaktır. Geceleme hizmetinin sona ermesini müteakip, Vergi Usul Kanunundaki sürelere bağlı olarak düzenlenecek faturada her iki kısmın ayrıca gösterilmesi ve tabi oldukları oranlar üzerinden KDV hesaplanması gerekmektedir.

Yazının Devamı

2008’in 12 Turizm Trendi

NTV MSNBC HABERİ 03 Ocak 2008

ANTALYA (AA) - Artık emeklilik çağına gelen ve bir kenara para koyan ’68 kuşağı’ torununu da alıp, tatile çıkacak. AB’nin doğuya doğru genişlemesiyle birlikte atalarının yaşadığı yerleri görmek isteyenler “Diaspora turizmi”ni canlandıracak. Sosyal sorumluluk anlayışının gelişmesiyle birlikte, Afrika ülkeleri ve Meksika’nın yanı sıra İstanbul’daki varoşlara, kenar mahalle insanının yaşam şartlarını gözlemlemek üzere günübirlik turlar düzenlenecek. Muhafazakar kesimlerin taleplerini dikkate alan uluslararası otel zincirleri 2008’de “helal turizm”e yönelecek. Merkezi İstanbul’da bulunan Turizm Yazarları ve Gazetecileri Derneği (TUYED), gezi rehberleri yayınlayan dünyaca ünlü Lonely Planet, Amerikan Tur Operatörleri Birliği (USTOA) ile Amerikan Seyahat Acenteleri Birliği (TIA), Dünya Turizm Örgütü (WTO) ve Almanya ile ABD’de yayınlanan önemli turizm endüstrisi yayınlarında yaptığı taramayla, 2008’in başlıca 12 turizm trendini belirledi.

TUYED Başkanı Kerem Köfteoğlu önderliğinde yapılan araştırma, 2008’de turizmde çevre, sosyal sorumluluk, sessizlik, yavaşlık ve kısa tatillerin öne çıkacağını gösteriyor.TUYED’in araştırmasına göre, 2008’in 12 turizm trendi şöyle:

Aheste Turizm: 2008’de dünyada slow (yavaş) turizm öne çıkacak. “Yavaşlık güzeldir” anlayışından hareketle, turizmde bir yerden bir yere koşuşturmayı değil aheste aheste gezerek, gidilen yerin keyfinin çıkarıldığı tatiller tercih edilecek. Uçakların havaya saldığı karbon miktarını gözönüne alan “yavaşlık güzeldir” taraftarları seyahatlerini daha çok trenle yapacak.

Türkiye golfte moda olacak: Araştırmalar golf turizminde İspanya ve Portekiz’in yerini Türkiye, Dubai ve Güney Afrika’nın alacağını gösteriyor. Türkiye ayrıca, Çin, Tunus, Japonya, Libya, Vietnam, Suriye ve Kenya ile birlikte 2008 turizminde “moda ülkeler” arasında sayılıyor.

Sessizlik Güzeldir: Otelde konaklayan müşteriler artık yan odadakinin horultusunu, odalarındaki minibarın motor sesi veya klimanın gürültüsünü duymak istemiyor. İş seyahatine çıkanların yüzde 42’si tatildeyken gece deliksiz bir uyku çekmek istiyor. Tüketicilerin bu eğilimini dikkate alan dünyanın önde gelen zincir otelleri “sessiz odalar” yaratmak için yalıtıma para harcamaya başladı.

Helal Turizm: Muhafazakar kesimin taleplerine uygun olarak tasarlanan ve “helal turizm” olarak bilinen turizmin bu türü Türkiye’nin yanı sıra, dünyada da yayılıyor. Batılı oteller bu pastadan pay almak için birbiriyle yarışırken, Dubai merkezli Elmulla Grubu, alkol satılmayan, kumar oynanmayan ve helal yiyeceklerin verileceği ilk lüks otel zinciri projesini 2008’de hizmete açıyor.

68 kuşağı ve “baby boomers” tatile çıkacak: ABD’de, nüfusun azalması üzerine İkinci Dünya Savaşı sonrası reklamlar ve teşviklerle özendirilen nüfus artışı kampanyasında 1946-1964 yılları arasında doğan ve Batıda “baby boomer” kuşağı olarak bilinenler, yaşlarının 60’a dayanmasıyla birlikte artık emekli oluyor. Avrupa’yı 1968-1972 yılları arasında saran gençlik hareketine mensup olan ve “68 kuşağı” olarak da adlandırılanlar da iş yaşamlarını sonlandırarak, emekliliklerinde torunlarıyla tatil yapmayı planlıyor. 2008’in turizm trendleri arasında, “torununu da al tatile gel” kampanyasıyla tatile yönlendirilecek 68 kuşağı ve “baby boomer”, çalıştıkları dönemde bir kenara para koymayı da ihmal etmediler. Araştırmalar, Batılı emeklilerin, çocuklarından yüzde 25 daha paralı olduklarını ortaya koyuyor. Bankada birikmiş paraları bulunan bu kesimi Türkiye’de tatile çekmek amacıyla hazırlanan kampanya şubat ayında İstanbul’da düzenlenecek EMITT Turizm Fuarı’nda tanıtılacak. Özellikle Japonya’daki “baby boom” dönemi mensuplarının emeklilik çağına gelmesi ile son 5 yılda hiç olmadığı kadar çok Japon’un emekliler ordusuna katılacağı tahmin ediliyor. Bu yeni Japon emekli kuşak, Türkiye’nin potansiyel turistleri olarak görülüyor.

Otelde beğen, satın al evine gelsin: Otellere mobilyadan bornoza, yemek takımından yatağa kadar ürün veren firmalar, otelleri birer pazarlama alanı olarak da kullanıyor. Artık, otelde konaklayan tatilci, odasında kullandığı çarşaf takımını, çalışma masasını, havluyu, bornozu kısaca neyi beğendiyse satın alıyor. Satın aldığı ürün de kendisine evinde teslim ediliyor.

Butik Jet Havayolları: Business classın ötesinde hizmet bekleyen müşterilere artık özel jetle seyahat etme şansı tanınacak. Dünyanın önde gelen havayolu şirketleri, lüks arayanların talebini karşılamak için kendi özel jet filolarını oluşturmaya başladı.

Kataloglar fiyatsız olacak: Batılı tur operatörleri uzun süredir tatil kataloglarının esnek ve günlük fiyatlı olması gerektiğini ısrarla savunuyor. İnternetten çevrimiçi (online) tur satanlarla başa çıkamayan turizm devleri, katalogların fiyatsız yayınlanması için baskı yapıyorlar. Turizm devleri, 2008’de kataloglardaki fiyatları kaldıramazlarsa, tavan ve taban olarak verecekler.

Sorumluluk varoş turizmi: Sosyal sorumluluk anlayışının gelişmesiyle birlikte, Afrika ülkeleri ve Meksika’nın yanı sıra İstanbul’daki varoşlara, kenar mahalle insanının yaşam şartlarını gözlemlemek amacıyla günübirlik turlar düzenlenecek. Bu turlara, varoş insanlarının yaşam koşullarının düzeltilebilmesi için yapılabilecekler konusunda görev almak isteyenlerin katılacakları öngörülüyor.

Kısa tatiller: Bir yandan fazla yer görme isteği, diğer yandan dünyanın başına musallat olan terör belasından dolayı 2008’de iki haftalık uzun tatillerin yerini kısa tatiller alacak.

Diaspora Turizmi: AB’nin doğuya genişlemesi ile birlikte bu ülkelerden Batıya doğru göç artmaya başladı. Avrupa Birliği’nin doğuya doğru genişlemesiyle birlikte atalarının yaşadığı görmek isteyenler “diaspora turizmi”ni canlandıracak. 2 milyar dolar olarak tahmin edilen pazarın müşteri kitlesini Doğu Avrupa ülkeleri oluşturuyor. Diaspora turizminin miras (atalarını daha iyi tanıma), mülk yatırımı (para kazanıp ülkesinde yatırım yapma) ve evlilik şeklinde üç bölümde gelişeceği belirtiliyor.

Kırsal-yeşil turizm: Başta Avrupalılar olmak üzere Türk tatilci de kendi özüne dönme çabasında. Bu da insanları doğayla barıştıran “kırsal turizm”in ön plana çıkmasına yol açıyor. Tarladan sebze meyve toplamak, ağaca, toprağa dokunmak isteyen plaza hayatının yorgunları, ruh ve bedenlerini dinlendirmek için “yeşil turizm”e yönelecek.
Yazının Devamı